Gaziantep Yaylaları, rengarenk kır çiçekleri, dağ çayırları ve çeşitli ağaç türlerinin kapladığı, suyunun soğuk, havasının serin ve yerleşim yerlerinin çok yükseklerindeki düz ve yüksek yerlerdir. Gaziantep yaylaları doğanın temiz havasını ve muhteşem güzellikteki manzaralarını insanlara cömertçe sunarlar.Yaylalarda doğa ile baş başa olup şehrin kirli havasından ve gürültüsünden uzak, temiz havada, çevresi ağaçlarla çevrili, her tarafı çimlerle kaplı ve kır çiçekleriyle bezenmiş ortamda dinlenmek için kamp kurula bilinir, kır koşuları, dağ yürüyüşü (Treaking) yapıla bilinir. Yine buz gibi suların aktığı Gaziantep yaylalarında küçük derelerin kenarında günübirlik piknik yapıla bilinir. İlde Yayla Turizminin yapılacağı iki yayla bulunmaktadır.
Sofdağı Yaylası:
Güneydoğu Torosların uzantısı olan Sof dağlarının üzerinde bulunan Sofdağı Yaylası, Gaziantep’e . uzaklıktadır. Gaziantep şehir merkezine yakın olmasından dolayı hafta sonları yoğun ziyaretçi almaktadır. Yaylanın . öncesindeki Sof Alıcı Köyüne kadar yol asfalt olup, köyden yaylaya kadar olan yol ise stabilizedir.
Sofdağı Yaylası;Gaziantep platosunu yüksekten seyretmek,doğa ile baş başa kalmak, gürültüsüz, kuş sesleri ve su şırıltıları arasında doğa yürüyüşü, kamp ve piknik yapmak için ideal bir yerdir. Sofdağı yaylasında rüzgarın tatlı esintisinin ağaçların arasından geçerken çıkardığı fısıltı, pınarlarından akan suların sesine karışır. Bazen kuş sesleriyle birlikte koyun melemeleri de duyulur. Sof dağlarının en yüksek tepesi olan ve adına Kepekçi Tepesi denilen yerde, oksijen miktarı son derece yüksek olup, havası çok temizdir ve insan sağlığı için faydalı ve ideal bir yerdir. Yılın en soğuk günlerinde dahi bol oksijen sebebiyle bu kesimde insanların terledikleri tespit edilmiştir. Sofdağı Yaylası’nın batısında küçük bir kaynağı bulunan Sofdağı içmesi, hafta sonlarında yakın yerleşimlerden gelenlerce ziyaret edilmektedir. Kaynaktan çıkan şifalı suyun çok az olmasına rağmen yöre halkı tarafından birçok iç ve cilt hastalıklarına iyi geldiği söylenmektedir.
Sofdağı yöresinde böcekler dahil 124 çeşit hayvanın yaşadığı, 96’sı tıbbi, 11’i baharatlı, 10’u çalı ve çit, 26’sı soğanlı, 12’si ağaç, 19’u meşe olmak üzere toplam 267 tür canlı bitkinin yetişmekte olduğu tespit edilmiştir. Yine Sofdağı ve çevresinde 20’nin üzerinde tatlı su kaynağı bulunmaktadır. Gerdek Pınarı, Cennet Pınarı ve Börek Pınarı bunlardan bazılarıdır.
Sofdağı yaylası yıllardan beri köylüler tarafından ve azda olsa yaz aylarında piknik yapmak için şehirden giden insanlarca kullanılmaktadır. Baharın başlangıcıyla beraber koyun ve keçi sürülerini önüne almış, çadırını battaniyesini atının terkisine yerleştirmiş çıngırak sesleri arasında yaylalara doğru yol alan bir topluluk görürseniz bilin ki onlar Sofalıcı köylüleridir. Köylüler bahar aylarında sıcaklık tenlerine değer değmez köyden yaylaya yol alırlar. Sonbaharın o kasvetli havaları bastırdığında ise köye dönüş hazırlıkları başlar. Yıllardan beri bu böyle sürüp gitmektedir. Yaylada köylüler tarafından sulu tarım yapılmakta, sebze ve meyve yetiştirilmektedir. Yaz aylarında yaylayı ziyaret edenler, yoğurt, süt, yumurta gibi gıda maddeleri; domates, salatalık, fasulye gibi sebze ve çeşitli meyveleri yayladan temin edebilirler. Yaylada alt yapı mevcut olmayıp, elektrik bulunmaktadır. Su doğal pınarlardan veya garaf adı verilen geniş su kuyularından su motoruyla çekilerek sağlanmaktadır. Suyu son derece yumuşak(kireçsiz) ve soğuktur.
Hızır Yaylası:
İklimin verdiği özellikle her mevsim yeşillikler içinde bulunan Hızır Yaylası, İslahiye ilçesi Altınüzüm beldesinin . batısında Amanos Dağlarının tepesinde bulunmakta ve yeşilin her tonunun görülebileceği ve gökyüzünün mavisiyle kucaklaştığı bir yaylalar topluluğudur. Yayla tahminen deniz seviyesinden 1300-. yüksekliktedir.15.12.1994 tarih ve 94/6345 sayılı Bakanlar Kurulu kararıyla Turizm Merkezi ilan edilmiştir.Yaylada elektrik, telefon gibi altyapı hizmetleri bulunmamasına rağmen yolu asfalttır. Ulaşım İslahiye-Altınüzüm yolu ile olduğu gibi Osmaniye’den de stabilize bir yol ile sağlanmaktadır.
Hızır Yaylası, rengârenk kır çiçekleri, ilkbaharda dağ laleleri, büyüleyici güzellikte manzaraları yanında buz gibi suları, pırıl pırıl güneşi ve bol oksijenli tertemiz havası ile insanların doğayla baş başa, kuş sesleri ve su şırıltıları arasında sağlıklı yaşam için doğa yürüyüşü, doğayı tanıma ve inceleme gezileri, kamp ve piknik, vb. aktivitelerin yapılabileceği tabiatın insan eliyle bozulmadan öylece kaldığı, doğasıyla insanı büyüleyen ideal bir yerdir. Yayla’da gaz lambası ışığında yenen akşam yemeği ve akabinde yapılan sohbetler insanları bambaşka duygularla baş başa bırakmaktadır. Yaylada çok geniş bir tabana yayılan çam, sedir, köknar, çınar, kızılağaç, ardıç ve meyve ağaçları mevcuttur. Kaynak sularının ve kar sularının oluşturduğu dereler ve bu derelerin suladığı alanlarda yetişen sebze, meyve, tarla ve süs bitkileri vb. ürünler bol miktarda bulunmaktadır.
Hızır Yaylasında, günübirlik olarak veya uzun süreli tarım amacıyla yaylaya çıkan köylülerin kaldıkları doğal malzemeden yapılan barakalarda konaklama yapıla bilinir.