Altlağ: Leğenlerin altına konulan daldan örme bir simit.
Amadan: Bal, pekmez ve yağ gibi malzemelerin konulduğu kap.
Ambar: Zahire konulan büyük sandık.
Ataş Saksısı: Ateş Küreği.
Ayran Kaşığı: Yarım küçük portakal biçiminde, döküm ya da tenekeden yapılmış ayran içmeye mahsus bir kaşık.
Badya: Bazı yiyecekler konulan silindir biçiminde, kalaylı bakırdan yapılmış kap.
Barmil: Saç ve çinkodan yapılmış silindir biçiminde bir koruma kabı.
Bastık Malası: Sıcak ve cıvık bastığı beze sermekte kullanılan ağaçtan yapılmış mala.
Binlik: Çeşitli sıvıların konulduğu üç kiloluk siyah şişe.
Calba kabı ve Calha: Uzaktan gelen yoğurt küleklerinin kapak bezinin üstüne koydukları tüylü elastiki ve su emici büyük yaprakların bekletildiği kaba denir. Bunlar evlerde külle kap temizlerken kullanılır.
Cerit Kömürü: Evlerde yakacak olarak kullanılan iyi cins kömür.
Cezveler: Daha çok kahve pişirmekte kullanılan silindir şekilde, saplı kaplar.
Çirtikli Sahanlar: Bakırdan yapılmış kenarı süslü yemek kabı.
Çömçeler: Kepçeler.
Çukur Sahan: Küçük ve derin yemek kabı.
Demir Süzek: Tahıl yıkamak için her yanı delikli, iki saplı büyücek bir saç kova.
Dibek: İçinde buğday, arpa gibi şeylerin dövüldüğü taştan veya ağaçtan yapılmış çukur alet.
Divan Sinisi: Yer Sofrası yerine özellikle misafir için kullanılan büyük süslü tepsi.
Dolma bıçağı: İnce uzun bir bıçak.
Dolma borusu: Patlıcan oymakta kullanılan teneke bir boru.
Dolma oyacağı: Dolmalık sebzeyi oymakta kullanılan alet.
Dolma taşı: Dolma pişirirken dağılmasını önlemek için üstüne konan taş.
Domates ezeceği: Kebaplarda kullanılacak közlenmiş domates ezip kabuğunu almakta ağaçtan yapılmış bir alet.
Don kazanı: İki saplı büyük kazan.
Duz Ölbesi: Söğüt tahtasında yapılma silindir kutu. (Tuz konur).
Ekmek sacı: Ekmek pişirmekte kullanılan geniş, yayvan saç.
Ekmek Tahtası: Oturarak ekmek açmaya yarayan kalın, alçak masa.
Elek: Taneli veya tozlu şeyleri ayıklamakta kullanılan eleme aleti.
Et kütüğü: Köftelik et dövmeye yarayan kütük.
Et Makinesi: Etin kıyma halinde çekilmesine yarayan alet.
Et Satırı: Kütükte eti kıyma haline getirmeye yarayan ağır kesici.
Evirgeç: Saçta pişen ekmeği çevirmek için kullanılan ağaçtan kılıç gibi yapılan uzunca bir araç.
Kıracak: Fıstık, fındık, badem, ceviz kırmaya yarayan alet.
Gaz ocağı: Gaz yağı ile yanan bir çeşit ocak.
Gazyağı Hunisi: Gaz yağını dar ağızlı kaplara doldurmakta kullanılan konik alet.
Gaz tenekesi: Gaz yağının korunduğu saçtan mamul kap.
Havan: içinde çeşitli şeyler dövülerek ezilen, ağaç ya da tunçtan mamul, çukur alet.
Hazvel: Odun kömürünün ufakları ve tozları.
Huniler: Muhtelif sıvıları şişeleri kolayca koymakta kullanılan konik aletler.
İdare Lambası: Gazla yanan fitilli, isli bir aydınlatma aracı.
Kahnıç: Kışın küplerde sertleşen sadeyağ, pekmez ve bal gibi malzemeleri çıkarmakta kullanılan ıspatulaya benzer kalınca bir araç.
Kahve değirmeni: Kahve tanelerini öğütmekte kullanılan alet.
Kahve fincanları: Kahve içilen minik kulplu, küçük çukur kap.
Kahve kavuracağı: Çiğ kahveyi evde kavurmak için yapılmış silindir şeklinde yandan sürmeli, kapaklı, kendi ocağı üstünde yatay olarak döndürülerek içindeki kahvenin kavrulmasını sağlayan bir araç.
Kalbur: İri taneli şeyleri elemek için kullanılan büyük elek.
Katremiz: Peynir, turşu ve benzeri gereçleri koymaya yarayan insan gövdesi biçiminde beli ince ağzı küçük dev kavanoz. (15-20 kiloluk).
Kamış sepetler: Patates, soğan, sarımsak gibi şeylerin konulduğu kap.
Kavsara: Stok yufka ekmeklerin konulduğu daldan, hasırdan ya da tahtadan yapılan yuvarlak kenarlı bir tabla.
Keme deleceği: Kemenin, şişe geçirilirken çatlamasın diye delinmesinde kullanılan bir zımba. (Kurşun kalem çapında bir boru).
Kebap şişleri: Kuşbaşı için dört köşe, kıyma için yassı sakatat için ince dört köşe çaplı olan uzunca demir çubuklar.
Keme taşı: Kemenin pütürünü törpülemek, kabuğundaki kumu almak ve temizlemek için kullanılan süngerimsi bir taş.
Kevgir: Uzun saplı bir tür süzgeç
Kıyma bıçağı: Et kıymaya yarayan büyük bir bıçak.
Kıyma tahtası: Yemekle ilgili her şeyi üzerinde doğramaya yarayan tahtadan yapma, ayaklı, taşınabilir bir tezgâh.
Kile: Tahıl ölçmeye yarayan kova biçiminde tahtadan yapılan bir araç.
Körük: Odun ve kömür ateşini koymak için iki elle kullanılan deri, ağaç ve nar çubuğundan yapma hava üfleyen araç.
Kurban bıçağı: Evlerde kurban, adak, topaçlık tavuk vs. kesmek için kullanılan çok keskin bir bıçak.
Kuzu lengeri: Servislerde kullanılan büyük lenger.
Köfte leğençesi: Köfte yoğurmakta kullanılan özel küçük leğen.
Külek: Üstü ve yanları tahtadan, üsten saplı bir kova.
Küpler: Gıda ile ilgili sıvı şeyleri koymaya yarayan içi, dışı sırlı büyük toprak kaplar.
Leğen: Genellikle içinde bir şey yıkamak için kullanılan metal veya plastikten geniş, yayvan kap.
Lengeri: Kenarsız, ortası az çukur büyük sahan.
Limon sıkacağı: Limon suyunu çıkartmakta kullanılan sert ağaçtan yapma bir araç.
Maltıs: Kalın saçtan yapma altı delikli, taşınabilir bir kömür ocağı.
Mahra: Özellikle 50-60 kiloluk sebze ve meyveleri hayvan sırtında güvenle taşımakta kullanılan üstü açık dört ayaklı tutacak yerleri de olan sağlam tahta sandık.
Mamul kalıbı: Sağlam ağaçtan oyma bir tür kurabiye kalıbı.
Mangal: Ocakta yemek piştikten sonra artan ateş bu mangala çekilir ve üstü küllenir; istendiğinde yemek ısıtmak için ya da kışın odalara alınarak ısıtıcı olarak kullanılır.
Masat: Bıçak bilemeye yarayan çelikten yapılmış çubuk biçiminde alet.
Maşalar: Küçüklü büyüklü olarak kullanılan ve kızgın şeylerin tutulmasına yarayan alet.
Mırra fincanları: Acı kahve içmek için kullanılan sapsız fincanlar.
Niza: Sıcak sıvıların kaptan kaba almak için kullanılan uzun saplı bakır bir kap.
Oklava: Hamur açmakta kullanılan silindir biçiminde uzun değnek.
Ortut: Şıra yapılırken, bulgur kaynatılırken kurulan büyük ocakta yakmak üzere bağların budanan dallarından kurutulmuş demetler.
Ölbe: Söğüt ağacından yapılan silindir biçiminden kutu.
Öcce tavası: Öccenin pişirilmesine mahsus, yarım portakal biçimimde birkaç oyuğu bulunan özel bir tava.
Teştler: Çeşitli büyüklükte leğenler.
Sabunluk: Sabun konulan kap.
Sarat: İri gözlü kalbur.
Selece: Hayvan sırtında yük taşımak için kullanılan açık yeri yandan olan harar hayvanın çulunun üzerine konduğunda büyük bir heybe şeklini alan, çokça fıstık taşımada kullanılan gereç.
Sıyırgı: Ocaktan ateş çekmeye yarayan demirden küçük kürek.
Siniler: Boy boy tepsiler.
Soku: Bulgur dövmeye yarayan taş curun.
Soğ: Şıra çubuklarını asmak için iki üçayak arasına uzatılan uzun sırık.
Süzek: Kalaylı bakırdan ince delikli sıvı şeyleri süzmeye yarayan kap.
Şıra çubuğu: Sucuk yapılırken sucuk dallarının asılı olduğu çubuk.
Şıra Kazanı: Şıranın kaynatıldığı büyük kazan.
Şapşak: Çeşitli işlerde kullanılan saplı bir tas.
Şıra sandığı: Şıranın konduğu sandık.
Taş değirmen: Arasına tahıl konularak öğütmeye yarayan, iki yuvarlak yassı taş.
Taslar: Büyüklü küçüklü taslar.
Tavalar: Özellikle kızartma ve yağ eritmede kullanılan saplı metal kap.
Tel Dolap: Yemeklerin korunması için her yanı ince telle kaplı dolap.,
Tekide: Üzümü tepelemek suretiyle ezmeye yarayan tahta sal.
Tepir: Tahılı taştan ayırtmakta kullanılan bir yanı açık tahta tepsi.
Timin: Bir tahıl ölçeği.
Üçayak: Mangal ya da ateşin üzerine konarak tencere, tava ve benzerlerinin dengeli durmasını sağlayan gereç.
Yelleyecek: Hindinin büyük tüylerinden yapılan ve ateş yellemek için kullanılan bir yelpaze.
Zırk: Çok büyük enli ve eğri keskin kıyma bıçağı